10. SINIF 1. SINAV KONULARI (TÜM 10. SINIFLAR)

NOT : İSTERSENİZ HEPSİNİ İSTERSENİZ YEŞİL VE KIRMIZI İŞARETLİ YERLERİ  DEFTERİNİZE YAZABİLİRSİNİZ.

DÜNYA'NIN TEKTONİK OLUŞUMU
Dünya'nın ne zaman, nasıl ve hangi maddelerden oluştuğu, tarih boyunca bilim insanlarının en önemli araştırma konularından biri olmuştur. Bilimsel gelişmelere bağlı olarak 19 ve 20. yüzyıllarda bu konuda çeşitli fikir ve kuramlar ileri sürülmüştür. Ortaya atılan bu düşüncelere göre Dünya, günümüzden yaklaşık 4,6 milyar yıl önce kızgın gaz ve toz bulutlarının sıkışması sonucu oluşmuş ve ekseni etrafında dönerek soğumaya başlamıştır. Yoğunluğu ve sıcaklığı fazla olan maddeler Dünya'nın merkezinde toplanmış, az olanlar ise dış kısmında kalmıştır. Bunun sonucunda Dünya; yoğunluk ve sıcaklık bakımından yer kabuğu, manto ve çekirdek olmak üzere üç katmandan oluşmuştur. Bu katmanlara geosfer adı verilmektedir. Jeolojik olayların ve oluşumların tarihlendirildiği, kayaçların yaşının saptandığı çalışma alanına jeokronoloji
denir. Metamorfik (başkalaşım) kayaç olan Acasta Gnaysları, dünyada şu ana kadar tespit edilen en yaşlı kayaç türüdür. Kanada'nın kuzeybatısında bulunan Great Slave Lake yakınlarında bulunan bu kayaçların 4,03 milyar yıl yaşında olduğu hesaplanmıştır.
1. Dünya'nın İç Yapısı
Dünya'nın Katmanları Yer Kabuğu
• Farklı özellikteki kayaçlardan oluşan yer kabuğuna litosfer ya da taş küre adı verilir.
• Yoğunluk, sıcaklık ve kalınlığı diğer katmanlardan daha azdır.
• Ortalama kalınlığı 35 km olup okyanusların altında kalınlığı az (yaklaşık 8-10 km), kıtaların altında ise fazladır (bazı yerlerde 70 km'ye kadar).
• Sial (granitik kabuk) ve sima (bazaltik kabuk) olmak üzere iki farklı katmandan oluşur.
• Yer kabuğunun üst kısmında bulunan sial katmanına kıtasal kabuk da denir. Bileşiminde silisyum ve alüminyum elementleri çoğunlukta olduğu için bu katmana sial adı verilmiştir.
• Sial katmanının altında bulunan sima katmanına okyanusal kabuk da denir. Bileşiminde silisyum ve magnezyum elementleri çoğunlukta olduğu için bu katmana sima adı verilmiştir.

Manto
• Yer kabuğunun altından başlayıp yaklaşık 2900 km derinliğe kadar uzanır.
• Dünya'nın toplam hacminin yaklaşık %84'lük kısmını oluşturur.
• Bileşiminde magnezyum ve demir elementleri daha fazladır.
• Bazı özellikleri birbirinden farklı olan üst ve alt manto şeklinde iki katmandan oluşur.
• Yer kabuğunda meydana gelen tektonik kökenli olayların kaynağıdır.
• Sıcaklığı, 2000-5000 °C arasında değişmektedir.
• Yer kabuğuna yakın olan üst kısmına
astenosfer adı verilir.
Çekirdek
• Mantodan sonra yaklaşık 2900-6370 km arasında yer alan ve Dünya'nın merkezinde bulunan katmandır.
• Yoğunluğu, sıcaklığı ve kalınlığı en fazla olan katmandır. Yüksek oranda demir ve nikelden oluşur.
• Yapısında daha çok nikel ve demir bulunduğu için bu katmana nife ya da ağır küre de denir.
• İç ve dış çekirdek olmak üzere iki katmandan oluşur.
• Üzerindeki katmanların basıncı nedeniyle iç çekirdeğin katılaştığı düşünülmektedir.
• İç çekirdekte sıcaklık 6000 °C civarındadır.

• İç çekirdekteki yüksek sıcaklığın etkisiyle dış çekirdeğin ergimiş hâlde olduğu tahmin edilmektedir.

Dünyanın iç yapısı ile ilgili bilgileri.

-Deprem dalgaları

-Volkanlardan çıkan materyeller

-Taşların bazı bileşimlerle girdiği tepkimeler ile elde edilir.
2-Levha Tektoniği Kuramı

Güney Amerika ve Afrika kıta kenarların ne kadar uyumlu oldukları pek çok bilim adamının dikkatini çekmiştir, ilk kez Eduard SUESS Dünya’nın geçmişte tek bir süper kıtadan oluştuğu düşüncesini ortaya atmıştır. Ancak bu konuda ilk kapsamlı teorem, Alman bilim adamı Alfred WEGENER tarafından, 1915 yılında ortaya atılmıştır. Wegener’in yaşadığı dönemde bu iddiaları kabul görmemiştir.
Wegener’e göre Dünyanın dış yüzeyi kesintisiz gibi gözükse de büyük kıta parçalarından oluşmaktadır. Bu parçalar akışkan magmanın üzerinde sürekli bir hareketlilik halindedir.
Yaşadığı dönemde bu iddiaları kanıtlayacak sağlam dayanaklar bulamayan Wegener, henüz elli yaşında, Grönland buzullarında teorisini kanıtlayacak verileri ararken, donarak ölmüştür. 1960’lı yıllarda “Kıtaların Kayması Teorisi” yerini, kesin olarak açıklanan “Levha Tektoniği Kuramı” na bırakmıştır.
Dünyamızın iç yapısı bir takım katmanlardan oluşmaktadır. Bu katmanların merkezinde çekirdek denilen yüksek ısıya sahip bölüm yer alır. Manto kısmı genellikle eriyik haldeki kayaçlardan oluşur. Çekirdekteki yüksek enerji, manto içinde dikey ve yatay magma akımlarına neden olur. Bu magma akımlarına konveksiyon akımları denir.
Yer kabuğunun her bir bölümünü oluşturan kısımlara levha ya da plaka adı verilmektedir. Bu parçalar mantonun üzerinde yüzer durumdadır. Levhalar, Dünyanın çekirdeğindeki ısının yüksek olması nedeniyle mantoda oluşan dikey magma akımlarının etkisiyle hareket ederler.
Bir levha, yalnızca okyanusal ya da kıtasal kabuktan oluşabildiği gibi her iki kabuk türünü de içerebilir. Levhalar, levha sınırı ya da levha kenarı ile sona erer. Levha sınırları;

• Depremlerin
• Volkanizmanın
• Sıcak su kaynaklarının bir arada görüldüğü alanlardır.

Mantonun üst bölümüne Astenosfer denir. Levha hareketleri ve volkanizma buradaki akışkan mağma sayesinde gerçekleşir. İki levhanın ayrıldığı yerlerde yırtılma fayları (transform fayları) oluşur. Buralardan okyanus tabanına volkanik maddeler çıkmaktadır (deniz tabanı volkanizması). Yaklaşan iki kıtasal levhanın bulunduğu yerlerde büyük kıvrım dağları oluşur. Toros, Alp ve Himalaya dağları bu duruma örnektir. Kıtasal ve okyanusal levhanın çarpıştığı yerlerde, okyanusal kabuk, astenosfere dalar. Buralara dalma-batma zonu denir. Astenosfere dalan levha ergiyerek yükselir. Böylece kıyı boyunca volkanik dağlar oluşur, iki okyanusal levhanın çarpıştığı yerlerde ise volkanik dağ sıralarının oluşturduğu ada yayları görülür. Japonya ve Filipinliler bu ada yaylarına örnektir. Ayrıca dalma-batma kuşaklarında derin deniz çukurları oluşmaktadır. Büyük Okyanustaki Mariana ve Tonga gibi çukurluklar dalma-batma kuşaklarını göstermektedir.

Yerkabuğu 7 km ile 100 km kalınlıkları arasında değişen, kaygan özellikte 7 büyük ve birkaç küçük levhadan meydana gelmiştir.

Levha hareketleri:

1-      Çarpışma

2-      Uzaklaşma

3-      Birbirine ters yönde olmaktadır

Büyük levhalar
• Avrasya levhası
• Pasifik levhası
• Avustralya levhası
• K. Amerika levhası
• G.Amerika levhası
• Afrika levhası
• Antartika levhası

Küçük levhalar
• Antiller
• Filipinler
• Kokos
• Nazka
• Hindistan
• Arabistan



LEVHA HAREKETLERİ SONUCUNDA:
1- Depremler oluşur.
Levha sınırları yer kabuğunun en zayıf kesimleridir. Bu bölgelerde yoğun bir depremsellik göze çarpar. Depremlerin dağılış haritasına göre Dünya’da depremselliğin yoğun olarak yaşandığı alanlarla levha sınırları arasında yakın bir ilişki vardır.

 

2- Volkanik faaliyetler
Volkanizma yerkabuğunda bulunan fay ve çatlaklar boyunca magmanın yer yüzüne ulaşması durumudur. Aşağıdaki haritada Dünya’da büyük volkanik dağların dağılımı verilmiştir. Volkanik dağların uzanış doğrultuları ile levha sınırları arasındaki benzerlik dikkat çekicidir. Levha sınırları fay hatlarının aktif olduğu alanlar olduğundan volkanizma faaliyetleri bu bölgelerde yaşanmaktadır

 

3- Sıcak Su Kaynakları ( Fay Kaynakları)
Sıcak su kaynakları yüzey sularının, yeraltına sızdığı, faylı ve volkanik arazilerde görülür. Bu nedenle levha sınırlarının geçtiği bölgeler sıcak su kaynakları bakımından da oldukça zengindir.

 

Geçmişte kıtaların tek bir parçadan(PANGEA) oluştuğunun kanıtları;

1-Aynı bitki ve hayvan türlerine ait fosillerinin farklı kıtalarda görülmesi

 2- Okyanusların doğu batı kıyılarındaki kayaç yapısı ve dağların uzantısının benzerlik göstermesi

3-Kıta sınırlarının bir yapbozun parçası gibi birbirini tamamlaması

 

 

JEOLOJiK ZAMANLAR

Dünyanın ilk ouştuğu zamandan başlayıp günümüze kadar geçirmiş olduğu olayların sırasıyla incelenmesidir. Jeolojik zamanlama fosillerin ve çeşitli radyoaktif maddelerin incelenmesiyle (radyometrik metodlar) oluşturulmuştur. 

Jeolojik zamanlar: Prekambriyen (İlkel zaman), Birinci jeolojik zaman Paleozoik, İkinci jeolojik zaman Mezozoik, Üçüncü jeolojik zaman Senozoik ( a. Tersiyer  b. Kuaterner)  olmak üzere 4 dönemde incelenir.

DÜNYADA                                                                                TÜRKİYE’DE

iLKEL ZAMAN (PREKAMBRĠYEN)

•İlk canlı algler oluşmuştur.

•En eski kıta çekirdekleri oluşmuştur

·         Atmosfer oluşmuştır

 

                      _

I. ZAMAN (PALEOZOiK)

• Taş kömürü yataklarının oluştu

• Apalaş, Ural, iskoçya ve iskandinav Kıvrım

dağlarının oluĢumu (Kaledoniyen ve Hersiniyen)

•Zonguldak, Alanya, Anamur, Mardin, Aydın,

Yıldız Dağları ile Biga Yarımadası çevrelerinde

tortul ve metamorfik MASiF araziler oluşmuştur.

Zonguldak ve Bartın'da taş kömürü yatakları

oluşmuştur.

II. ZAMAN (MESEZOİK)

• Dinozorların ortaya çıktı

• Tetis Denizi'nin oluşumu ve bu deniz tabanında

büyük oranda tortullaşma meydana gelmesi

• Pangea'nın parçalanmasıyla Lavrasya ve

Gondvana kıtalarının oluşumu

Su altı volkanizması çok yaygındır.

III. ZAMAN SENOZOYİK

Tersiyer

• Bugünkü bitki ve hayvan topluluklarının

belirmeye baŞlaması

•Alpler, Himalayalar, Kayalık ve And dağları ile

•Atlas ve Hint okyanuslarının oluŞumu

• Dünya'nın çeŞitli bölgelerinde linyit, petrol, bor

ve tuz yataklarının oluŞumu

• Dünya genelinde Şiddetli volkanizmanın

yaşanması

 

Kuvarterner

•Günümüzdeki iklimlerin oluşması

• Buzul devirlerinin başlaması ve bitmesi

• İnsan hayatının başlaması

•Kıtaların bugünkü görünümünü alması

Tersiyer

•Toroslar ve Kuzey Anadolu Dağları oluşmuştur.

•Günümüzdeki volkanik dağların oluşumu

·         Türkiye Teyhis denizinden yükselerek kara halini aldı.

 

 

Kuvarterner

 

Ege Denizi ve boğazlar oluşmuş

•Karadeniz deniz özelliği kazanmış

•Anadolu ve yakın çevresi ise bugünkü

görünümünü almıştır.

•Epirojeneze bağlı olarak Anadolu toptan

yükselmiştir.(Platolar fazla)

 

-Tektonik anlamda genç bir araziye sahip olan Türkiye; yükselti, engebe, volkanik arazi ve sıcak su

kaynaklarının fazla olduğu ve depremlerin oldukça sık yaşandığı bir ülkedir(Ülkemizin büyük kısmı

3. jeolojik zamanda Tersiyerde oluşmuş olup, Kuvarternerde son şeklini almıştır).

-Ülkemizde farklı dönemlere ait araziler vardır.1. jeolojik zamanda paleozoikte Zonguldak ve çevresinde TAŞ KÖMÜRÜ yatakları oluşmuşken, 3.jeolojik zamanda ülkemizde LİNYİT,PETROL,BOR ve TUZ yatakları oluşmuştur.

                                                                     

                                                            İÇ KUVVETLER

İç kuvvetler enerjisini yerin içinden alır. Yerin merkezindeki çekirdeğin mantoda ki magmayı harekete geçirerek tektonik hareketleri oluşturur. Böylece yerkabuğunda deprem, volkanizma, orojenez (dağ oluşumu) ve epirojenez(kıta oluşumu) gibi hareketler oluşur.

İç kuvvetleri 4’e ayırıyoruz:

1-Dağ Oluşumu (Orojenez)

2-Kıta oluşumu (Epirojenez)

3-Deprem

4-Volkanizma

1-KITA OLUŞUMU (EPİROJENEZ)

Yer kabuğu parçalarının yükselip alçalması olarak adlandırılır.

Yer kabuğunu oluşturan levhalar manto üzerinde dengeli bir biçimde dururlar. Buna izostatik denge

denir. Bu denge, yer kabuğu parçalarına ait ağırlıkların değişmesiyle bozulur. Bozulan denge sonucu;

Deniz, kara üzerinde ilerlerken transgresyon deniz ilerlemesi görülürken, karaların yükselmesi deniz seviyesinin gerilemesine ve deniz altındaki alanların kara haline gelmesine yol açar ve denizin çekilmesi gerçekleşir. Bu olaya regresyon (deniz gerilemesi) denir

İZOSTATİK dengeyi bozan durumlar; EPİROJENEZE neden olan faktörler:

1- İklim değişiklikleri : İklim değişiklikleri sonucunda buzullaşan kara kütlelerinde karalar ağırlaşıp alçalırken, denizler hafifleyip yükselirler ve deniz ilerlemesi görülür. Yani eskiden kara olan yerler deniz altında kalır. Eğer kara kütlelerindeki buzullar erirse karalar hafifleyip yükselir ve deniz sınırı alçalır. Bu seferde eskiden deniz olan yerler kara halini alır.

2- Tektonik faaliyetler (Dağ oluşumu) : Tektonik faaliyetler sonucunda karalarda yükselme meydana geldiğinde deniz gerilemesi oluşur.

3-Dış kuvvetlerin yaptığı aşındırma ve biriktirme hareketleri : Dış kuvvetler karalarda aşındırma yapıp aşındırdığı malzemeleri deniz tabanlarında biriktirirler. Böylece kara kütleleri hafifleyerek yükselirken deniz tabanları ağırlaşarak çöker ve deniz gerilemesi meydana gelir.


 

2-DAĞ OLUŞUMU (OROJENEZ)

Dış kuvvetler tarafından aşındırılan malzemeler; deniz, göl vb. su kütlelerinin tabanlarında

(Jeosenklinal) birikerek binlerce metre kalınlığında tortul tabakalar oluşur. Biriken ve sertlik dereceleri

birbirinden farklı olan tortul tabakalar, levhaların yaklaşması sonucu yan basınçlara uğrar. Yan basınca uğrayan tortul tabakalar yumuşak yapıda ise KIVRIM DAĞ, sert yapıda ise KIRIK DAĞ sistemleri oluşur.

KIVRIM DAĞLAR

Yan basınca uğrayan tabakalar eğer yumuşak yapıda ise kıvrılırlar. Yükselen kısımlarına ANTİKLİNAL(dağ), alçalan kısımlarına SENKLİNAL(ova) denir.

Dünyada ki önemli kıvrım dağlar: Alp Himalaya dağları, And Dağları, Kayalık Dağları, Apalaş, Ural Dağlarıdır.

Türkiye’deki kıvrım dağlarımız : Kuzey Anadolu Dağları ( Karadeniz kıyı dağları) ve Toros dağlarıdır.

Şekli çiziniz!...

 


 

                                             
KIRIK DAĞLAR

Yan basınca uğrayan takalar sert yapıda ise kırılırlar ve kırık dağ sistemleri oluşur. Kırılan kısımların yükselen yerlerine HORST(dağ), alçalan yerlerine GRABEN(ova) denir.

Türkiye’de ki önemli kırık dağlar: Ülkemizde kırık dağlar EGE bölgesinde(Kaz, Madra, Yunt, Bozdağ, Aydın dağları ve Menteşe dağları) bulunmaktadar. Aynı zamanda Hatay Amanos(Nur) dağlarıda kırık dağdır.

Şekli çiziniz!...


Ege Bölgesi Kırık Dağlar:Şekli çiziniz!...



 

3-VOLKANİZMA

Magmanın yer kabuğunun içinde ve yerkabuğunun dışında soğumasıyla meydana gelen olaylara volkanizma denir.

2 ye ayrılır.

1-Derinlik Volakanizması: Magmanın yerkabuğunun içinde soğuması ile oluşur.

a)     Batolit: Magmanın yerkabuğunun içinde geniş alanlanlarda soğuması ile oluşur.

b)    Lakolit: Magmanın mantara benzeyen şekilde yerkabuğunun içinde soğuması ile oluşur.

c)     Dayk: Magmanın yerkabuğunun içinde damar gibi ince şekilde soğuması ile oluşur.

d)    Siil: Magmanın tortul kayaçların içinde soğuması ile oluşur.

2-Yüzeysel Volkanizma: Magmanın yerkabuğunun dışında soğuması ile oluşur.

Volkanlardan Yerkabuğunun üzerine çıkan malzemeler 3 gruba ayrılır.

1-Katı:

a) Volkan Bombası( Volkanlardan çıkan en büyük malzemedir).

b)Tüf: volkanın patlaması ile yağan küllerin birikimiyle oluşan en küçük materyallerdir.

c)lapilli (çakıl taşı büyüklüğünde ki malzemelerdir.)

2-Sıvı: Lav: volkanlardan çıkan akışkan maddelerdir

3-Gaz: Volan bulutu: Volkan patlaması sonucu yoğun karbondioksit barındıran buluttur.



Volkan Bacası: Magmanın yerkabuğuna çıkarken takip ettiği yoldur.

Krater: Volkanın ağzıdır.

Kaldera: Volkanın ağzının ikinci bir patlamayla büyüyerek genişleyip yarım ay şeklini almasıdır.



NOTLAR:

1-    Volkanik bölgeler tehlikeli olmasına rağmen insanlar tarafından terkedilmemesinin veya yoğun nüfuslu olmasının nedeni volkanik arazilerin tarım açısından verimli topraklara sahip olmasıdır.

2-    Volkan patlamasından sonra bölgede volkan bulutunun güneşi kapatması sonucu güneş ışınlarının bölgeye ulaşmaması sonucu bölgede kısa süreli iklimde soğuma meydana gelir.

3-    Volkanlardan çıkan gazların yoğun karbondioksit gazı içermesi nedeni ile oluşan yağışların genellikle asit oranı yüksektir. Asit yağmurları oluşur.

Dünyada volkanik faaliyetler yerkabuğu kırıklarının yoğun olduğu Ateş çemberi, Atlas Sırtı ve Alp himalaya kıvrım kuşağında meydana gelmektedir.

Türkiye’de Volkanizma

Ülkemizdeki volkanlar 3. Jeolojik zamanın Tersiye döneminde aktif iken            Kuterner döneminde aktifliğini yitirmiştir.

Ülkemizde aktif bir volkan bulunmamaktadır.

Türkiye’deki Başlıca Volkanik Dağlar

Doğu Anadolu Bölgesindekiler:

Süphan,  Ağrı(Büyük), Nemrut, Ağrı(Küçük), Tendürek. 

SANAT diye kodluyoruz.

İç Anadolu Bölgesi: Hasan Dağı, Erciyes, Karadağ, Karacadağ, Melendiz.

HEKKİM diye kodluyoruz.

Akdeniz Bölgesi: Hassa ve çevresi (Hatay)

G.D Anadolu Bölgesi: Karacadağ

Ege Bölgesi: Kula volkanları



Ülkemizin en genç volkanı yani en son uyuyan volkanımız Ege Bölgesindeki Manisa Kula Volkanlarıdır.

İç Anadolu Bölgesinde biriken Tüfler Nevşehir’de Peribacası dediğimiz doğal oluşumları meydana gelmesini sağlamıştır. Peribacası: Biriken tüflerin sel suları tarafından aşınması ile oluşan kule biçimindeki doğal oluşumlardır.



4-DEPREM

Yer kabuğunda çeşitli nedenlerle meydana gelen kısa süreli sarsıntılara deprem denir. Deprem  çevreye dalgalar hâlinde yayılış gösterir. Depremin oluştuğu bölge iç merkez ise depremin hissedildiği son yer dış merkezdir.

Depremi ölçen alete Sismograf denir.

Oluşum nedenlerine göre depremler; çöküntü, volkanik ve tektonik depremler olmak üzere üç gruba ayrılır.

Çöküntü depremler; yer altındaki mağara, galeri, tünel ve boşlukların çökmesiyle oluşan sarsıntılardır. Göçme depremler olarak da adlandırılan bu tür depremlerin etki alanı dardır. Göçme depremlere daha çok karstik alanlarda rastlanır. Madenlerin işletilmesi sonucunda meydana gelen yer altı boşluklarının göçmesi de bu tür depremlere neden olmaktadır.

Volkanik depremler; volkanizma faaliyetleri sırasında meydana gelen sarsıntılardır. Aktif volkanik sahalarda görülür. Bu tür depremlere volkanik patlama sırasında, öncesinde ve sonrasında rastlanmaktadır.

Tektonik depremler; levha hareketleriyle meydana gelen yer değiştirme, sıkıştırma, gerilme ve kırılma sonucu oluşan sarsıntılardır. Yeryüzündeki depremlerin büyük çoğunluğu tektonik kökenlidir. Tektonik depremler, genel olarak etki alanı en geniş ve en fazla zarara neden olan deprem türüdür.

          Yeryüzünde depremlerin yoğunlaştığı üç ana kuşak bulunmaktadır. Bu kuşaklar levha sınırlarıyla büyük oranda örtüşür.1, Büyük Okyanus’u çember şeklinde saran Pasifik Deprem Kuşağı’dır. Japonya, Şili, Meksika ve ABD’nin batısı bu deprem kuşağında yer alır2. kuşak Akdeniz Himalaya Deprem Kuşağı’dır. İtalya, Türkiye, İran, Afganistan ve Nepal bu deprem kuşağında yer alır. Yeryüzündeki depremlerin yaklaşık %90’ı bu iki deprem kuşağında görülmektedir. 3. kuşak ise Atlas Okyanusu’nun ortasındaki levha sınırlarında yer alan Atlantik Deprem Kuşağı’dır. Deprem riskinin az olduğu yerler ise Sibirya, Kanada, Afrika, Kuzey Avrupa Ülkeleridir.

 



 

TÜRKİYE’DE DEPREMLER

Türkiye, Arabistan ve Afrika levhaları ile Avrasya levhası arasında yer almaktadır. Bu iki levhanın birbirine yaklaşması sonucunda biriken enerji, depremler ile açığa çıkmaktadır. Açığa çıkan enerji, yer kabuğunda kırılma ve sarsılma şeklinde çevreye etkide bulunmaktadır. Bu da bazen büyük ölçekli can ve mal kayıplarına neden olmaktadır.

 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

9. SINIFLAR 2. DÖNEM 1. SINAV-Atmosferin Katmanları ve Özellikleri

9.sınıf 2. dönem 1. sınav- RÜZGARLAR

10.SINIFLAR 2. DÖNEM 1.SINAV KONUSU-DÜNYA'DA VE TÜRKİYE'DE TOPRAK